Şantiye, mimarlığın olmazsa olmazıdır. Ütopya üzerine ilerleyip nasıl uygulanacağını bilmeden tasarım, ürüne dönüşemez. Tasarlanılan ürünün nasıl uygulanacağı, hangi malzemeler kullanılacağı, o malzemelerin nasıl ve ne şekilde uygulanacağı, maliyet bilgisi, taşıyıcı sistemi, yalıtımı vs. vs. çok iyi bilmek gerekiyor ve bunların yanında da çıkan yönetmelikleri sıkı takip edip madde madde hakim olmak gerekiyor. Bu bilgiler ve tecrübeler ışığında imalat aşaması için gerekli olacak detay çizimleri doğru bir şekilde mimari uygulama projelerimizde yer veriyoruz.
Maalesef ki çevremizde birtakım mimarlık adı altında çizilen birçok projede yukarıda bahsettiğimiz özelliklerin olmadığını görebiliyoruz. Çizdiği projenin daha hangi bölgede ve nerede olduğunu bilmeyen birçok mimar var. Ki mimari tasarımda önemli olan iklimlendirme çözümleri, binanın konumuna göre iç mekan çözümleri gibi birçok faktör tamamiyle göz ardı edilmektedir. Hal böyle olunca zaten şantiye ne durumdaymış hangi aşamalardaymış bilmesi imkansız. Bu şartlarda yapılan projenin de kalitesini sorgulamak gerekir.
MİMARLIK, ÖYLESİNE BİR ÇİZİM YAPMA İŞİ DEĞİLDİR.
Etraftaki böyle kişilere karşın ve tabi ki işini layıkıyla yapmaya çalışan ve mesleki etiğe sahip meslektaşlarımızın da emeğinin karşılığını alabildiği nice projelerde yer almasını diliyoruz.
Saha için tecrübe, detay bilgisi, anında çözüm becerisi gereklidir. Mimar veya mühendis sahip olduğu tecrübe ile birçok şeye hakim olmaya çalışmalıdır. Bu düşünce ile şantiye süresince müteahhit firmalarla ve ustalarla sürekli iletişim halinde olmaktayız.
Şantiye tecrübelerimize de dayanarak birçok detayı düşünerek çözümlerini projelerimizde yer veriyoruz. Örneğin; yağmur iniş borularını ele aldığımızda, makine mühendisi ve inşaat mühendisi ile ortak hareket ederek en uygun olacak şekilde yerlerini ve adetlerini belirliyoruz. Kalıp için detaylar veriyoruz. Basit gibi görünen bir detay bile zamanında önemsenmeyip rastgele yerleştirildiğinde inşaat uygulama aşamasında cephe tasarımını bozmaktadır. Bunun gibi daha birçok örnek sıralayabiliriz.
PROJE EKİP İŞİDİR.
Mimarıyla, mühendisiyle, müteahhitiyle, ustalarıyla vs. bir bütündür. Herkes işini düzgün ve layıkıyla yaptığı sürece ortaya iyi ürünler çıkmaktadır. Dolayısıyla iskan sürecine varana kadar birçok aşamada kolaylık sağlanmaktadır.
Mimarlıkta sürekli kendini geliştirmek, gelişen teknolojiye ayak uydurmak, yeni çıkan malzemeleri takip etmek gerekir. Bunun için fuarlar , teknik geziler oldukça faydalı olmaktadır. Sürekli yeni birşeyler öğrenmeye çalışmalı ve tecrübeleri günden güne artırmak gerekir.
Mimarlık birikiminin, becerinin ve tecrübelerinin tamamı tabi ki sonradan elde edilemiyor. Var olan temelin üzerine inşa ediliyor. Bu nedenle mezun olunan üniversite ve alınan eğitimin de ayrı bir önemi olmaktadır.